İmam-ı Rabbani Ahmed-i Faruk-i Serhendi (k.s.)

Adı Ahmed'di r, Lâkabı, Bedreddin; künyesi, Ebülberekât; mezhebi, İmâm-ı Âzam Nüman bin Sâbit, şivesi, yâni âdeti ve yolu* temkin ve sebât; nesebi Fa-rûkî; meşrebi, Nakşibendî; yâni istek sahihlerinin kalblerinden Allah'tan gayrisini silici; menşei, Kabil ve Gazne, zuhuru ve vatanı, kalbler diyarı olan Ser-hend'dir Hindistan'da yetişen en büyük İslâm âlimidir. , ,
Hicretin dokuzyüz yetmiş birinci senesi, aşure günü Serhend şehrinde tevellüd etti. Yüksek derecesinin en büyük şahidi (MEKTÛBÂT) kitabıdır. ■
İmam-ı RabbânFnin geleceğine dair bildirilen hâdîs-i şerif, İmam-ı SuyûtîV nin «Cem'ul-Cevamî» kitabında vardır. Kendisine Müceddid-i elf i sânî denir.?
Hazret-i Ömer (E. A.) in 28.inci torunudurlar. Hicretin 971'nci senesi, aşûre[ günü Serhend şehrinde doğdular. Kadiriyye, Sühreverdiyye, Kübreviyye ve Çeştiyye büyüklerinin bütün kemâlâtlarma sahiptiler. Abdullah-ı Dehlevî Hazretleri talebelerinden birisine yazdıkları mektuplarında şöyle buyurdular: «İmam-ı Rabbani'yi sevenler mü'min ve takvâ sahibidirler. Sevmeyenler ise, şakî ve münâfıkdırlar. Bütün İslam âlemine İşmâm-ı Rabbâni'nin şükrünü edâ etmek vaciptir.»
İki ciltten ibâret olan Mektûbât isimli kitablarmın ikinci cildinde buyururlar ki: «Bir gün murakabece idim. Hazret-i Resûl-i Kevneyn (A. S.) Efendimiz teşrif buyurup, şu şekilde ben kullarına hitâb eylediler ki: «Sana şimdiye ka-.dar hiç kimseye yazmadığımız icâzet-nâmeyi yazmak için geldim.» Ve yine buyurdular: «Hangi cenazenin namazını ifâ etsen o meyyit af ve mağfiret olunup cennete dâhil olacaktır.»
Sahih bir hadis olarak rivâyet edilmiştir ki, Resûlullah (S. A. V.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: «Benim ümmetim meyânmda (SILA) nâmında birisi olacaktır. O'nun şefaatleriyle nice insanlar cennete girer.» Bu hadis-i şerif, Şeyh Ahmed-i Müceddidi hazretlerinin mes'ud vücudlarma bir işâret olarak Duyurulmuştur. Zât-ı âlîkadrleri ise «Risale-i Me'âd»lerinde şöyle buyur-* maktadır: «Bir sabah zikir halkasında oturmuş idim. Şu şekilde nidâ ve ilham olundum:» «Şana ve kıyâmet gününe kadar seninle bana tevessül edenleri mağfiret eyledim.»
İmam-ı Rabbani Hazretlerinin ilk halifeleri olan Şeyh Muhammed Nu'man Hazretleri buyururlar ki: «Birgün Risalet-penâh Efendimiz Hazretleriyle Ebû Bekri's-Sıddîk Hazretlerini rü'yamda gördüm» Fahr-ı Kâinât Efendimiz Hazret-iSıddjk'a hitâben buyurdular ki: «Ey Çbâ Bekr! Nu'man'a söyle ki, Herkim Şeyh Ahmed'in makbulü olursa bizim ve cenâb-ı Hakkın dahi makbulüdür. Ve Şeyh Ahmed'in merdûdu, Allah ve Resulünün de merdüdudur.»
İmarn-ı Rabbani Hazretleri şöyle buyurmuşlardır: «Kıyâmet gününe kadar Tarikat-ı Müceddideye dâhil ve sâlik olacak mürid, hizmetçi derviş ne kadar insan varsa tamamına Alİah tarafından muttali oldum ve kâffesinin isimleri dahi bana bildirildi. Ve Tarikat-ı Nakşıbendiyeye sâlik olacakların tamamının Cehennemden âzâd olacaklarını Cenâb-ı Hakk bana beyan etti.»